25 Aralık 2022 Pazar

ölümün şeyleri üzerine...

ölümün şeyleri üzerine...

anladığın ve anlamlandırdığın her şey hiçlikten var olmuştu ve tekrar yokluğa geri dönecekler.

mutluluk yoktu, acı veren hisler yoktu, hüzünlendiren anılar yoktu ve tekrardan yok olacaklar.

Bir anlamda yanılsamacı, bu hayatın bir çok aynası var, ve etrafında bu aynaları görmeye keşfetmeye başladığında eğer aynaları bir kenara toplamayı başarabilirsen 'insan kavramını' tarihselliğini, gizemini, mitlerini puslu bir havanın ardından görmeye ve hissetmeye başlıyorsun ama sadece tek bir tutamını. Sınırlarını durulaştırmak ve anlamaya çalışmak özgürlüğün anahtarı olabilir. Özgürlüğün birçok anahtarı olabilir.

Sevdiğin bir ağacın yaprağı gibidir hayat, sonbaharda ilkbaharın vermiş olduğu coşkuyla rüzgarın eşliğinde savrulur ve düşer. İnsan bilmecesinde ölmüştür aslında, ölüme bir anlam yükleyemeyen insan bilmecesinde insan. Yokluğa kendisine geri döner...

Çoğul başladığımız yolculuğu yalnız sonlandırırız .Yokluktaki çoğula geri döneriz. Ögrendiğiniz, sevdiğiniz, nefret ettiğiniz, arzuladığınız her şey yokluğa hiçliğe geri döner. Bunları bilerek yaşamak hayatı kendi benliğinizle tuvale yansıtmak gibidir ama bu tuvalin etrafınızdaki demir parçalarınca bir çok defalar yanlışlarla dolu olduğunu size hatırlatılacaktır. Önemli olan ağacın yaprağı son bir defa hissederken rüzgarı ve toprağı, ölümün hangi aşamalardan geçtiğini bilmektir. Bu öyle bir bilmektir ki hayatınızda sizi mutlu eden şeyleri daha da sarmalamanızı ve nefretlerinizi bırakarak özgürleşmenizi sağlayacak. Öyle bir bilmektir ki bu aynaların sizin sınırınız olmadığını anlayacak.

ailem ve yokluğumun sonsuzluğunda hep benimle olacak hayat eşime ithafen yazılmıştır. 23:40 25.12.2022




ölmek vardır

hiçlikten varlığa

ölmek vardır 

varlıktan yokluğa

biz vardık ve yok

ben vardım ve yok

15 Ağustos 2021 Pazar

 


zaman...

"seni görüyorum beni görüyorsun

ne kadar hoş, bu duygu"

söylenmeyenler, söylenenlerin yerini aldığında

bir dudak kırılır ayna tende

geçmiş bir rüya gibidir

tekrar ve tekrardan görebildiğin

aynı sıcak ten, aynı sıcak tende

sende görebildiğinde 

ne körmüşüm, hayat beni çağırdığında

"seni görüyorum beni görüyorsun

ne kadar hoş, bu duygu"

zamansız bir anı

zamansız bir duygu

zamansız bir "rüzgar"

ılık esen bir rüzgar...

zamansız...

12 Ocak 2021 Salı

başlıksız...

 dün

dünde sen

yosun pencereli

kulağımda bir fısıltı

gerçek bir anı gibi

gerçek bir zaman gibi

dünde sen

"aylarca beklersin dudaklardan dökülmesini birkaç sözcüğün ama nafile her geçen gün köreltir ümitlerini ve gün gelmiş beklememen gerektiğini anlamışsındır gitmek istersin çok uzaklara;ve gidersin..yaşanmışlıkları yok sayarak.. "

21 Nisan 2020 Salı

başlıksız...

derin düzlükler var önünde, derin düzlükler,  gördüğün bir anlık yansımadır gördüğün tılsımda sakladığın nadide bir kolyedir, senin olmayan ama bir o kadarda sana ait. gördüğümüz nedir derinler ve bizi oraya götüren vede  kalmamızı sağlayan nedir. bir anlık gözlerinde ve derinde yeter tüm anıların canlanmasında. şimdi ...
gitmişsindir, gitmişsindir, gerçek kalamadığın değil  soyut düşlerinde dokunabildiğin güneşin perdesidir. perde o kadar gergindir ki cılız bir rüzgarda tüm endişeleri geri gelir. istediği güneşi engellemek değildir, bütün ışığını düşlerine aktarmaktır, düşleri gerçeğe, soyut somuta, dünler geleceğe, gündüzler geceye.bir gün zaman olmasını değiştiremediğimiz tüm anılarımızı değiştirecek ve içlerini yeni anılarla besleyecek ta ki şişmanlayıp bir düş bulutuna dönüştürene dek. bir gün olmayan anılarda, olmayan anlarda, olamadığımız zamanlar bizi unutacaklar... hiç yaşamamışçasına.03:13 21.04.2020

21 Haziran 2019 Cuma

son

son...
derininde ıslak ve bulutsu,
kapaklarında mumsu bir hava var
yaş...
gözlerinde yaş

Öfkeli bir son gibi yaşamın çizgisi, kendini keskin bir şekilde hayatının sınırlarına sokar.
Hayat; neden ve 
nedenselin içinde şeyler, şeyler birçok "şey".
Şeyler birçok insandır, bir çok canlıdır, birçok soyut ve somuttur, birçok sondur...
Belkide bir anda ağaçta üretilen feromonların havaya dağılmasındadır "şeyler"
saklandığın yerden çıkmalısın
gece gündüze
gündüz ise gecede
rüzgar günü getirir ıslak ve üşümüş
ıslak ve üşümüş olan hayallerim
üşümekte olan gözlerim yaşlı.
bir çok "şey" başladığı gibi sondur, bitmekte olan göz yaşların gibi, bitmekte olan hikayenin son nefesidir "şey"

derininde ıslak ve bulutsu
kapaklarında mumsu bir hava var
yaş.
gözlerimde yaş.
son.      00:33 21.06.2019

1 Mart 2019 Cuma

Yeni Roman

 yeni roman başlar
hayat derin ve karanlıkta 

hayat zihnimde kaybolmakta
kas ve kemik birleştiren zihnimi
ben bulutsu bir gezegende ölü bir bedenim
yeni hayat buddha nın kollarında
yeni hayata başlar ölü bedenim
yaşam,ölüm ve sonsuz bir  kayboluş
inandığım, öyle bir perde
gerçek algısını örten
gerçek
Tanrı beni terk ederken

29 Aralık 2017 Cuma

amy winehouse anısına...


aylarca...

beklersin, içindesindir beklediğinin
dokunmak ve tutmak
gerçek yalandır
gerçek rüyadır
beklediğin...

aylarca beklersin dudaklardan dökülmesini birkaç sözcüğün ama nafile her geçen gün köreltir ümitlerini ve gün gelmiş beklememen gerektiğini anlamışsındır gitmek istersin çok uzaklara;ve gidersin..yaşanmışlıkları yok sayarak..


gerçek rüyadır
gerçek, yaşanmış bir ağacın küllerindedir
tutamadığın ulaşamadığın hayaldir
gerçek maceradır hiç olamadığın
aylarca beklersin düşlerinde... düşlerinde...
düşlerde bir yüz tanıdık
düşlerde yalan ve gerçek
soğuk bir kış günü düşlerimde
ve o kadar gerçek
derin ve koyu
gelebilsemde gelemesemde 
doğrudur...
güzel ,mutlu bir hayat diliyorum...


hislerinden ayrılmış sözler...

Ne istedim ki dostlarımdan başka.
Saçma sapan duygularım.
Karma karışık efkârlarım…
Neyi aldım ki borçlu kalim.
Söyleyemezler,
Bilmedikleri için.
Görmezler,
Hiç göremedikleri için.
Nasıl bilsin ki insan içinde olmayanlar adına.
Nasıl karar versin ki insan,
Hissetmedikten sonra.
Nasıl yargılar insan,
Öğrenmedikten sonra.
Anlamak nasıl son çare olur,
Yanlış yapıp geriye döndükten sonra.
Düşüncelerim! kurtarsın beni bu azap yolundan.
Ama ellemesin,
Ne rüyalarımı
Ne de hislerimi
Hislerinden ayrılmış kara bir dul eli.
Ve kırık bisikletim hala ayaktadır aslında.
23:01 11.04.2009

Şimdilerde...

Öncelerde mutfağımızda küçük bir fırın vardı, tavuğu içine koyunca öyle güzel pişerdiki çıtır çıtır nar gibi kızarırdı.Şimdilerdeyse onun yerinde mikrodalga fırını var.
Eskiden insanların duygularına tek kat vardı şimdilerdeyse üç kat birden çıkmak zorundasın.Basitleşmektense karmakarışık bir hal alır,insan büyüdükçe hayat.
Eskilerde bir çok hayat vardı içinde; şimdiyse harabeler içinde, paslanmış demirleriyle yaşlanmış bir ev var kendi içinde.
Bize yakın bir komşumuz var yolun ötesinde, şimdilerde yanında bir tek balıkları dost birde evinin etrafındaki mis kokulu çiçekleri.Balıkları eski bir su şişesinde, dibinde yosunlar var gözlerindeki alacakaranlık hayatı gibi, öncelerde sesler dolu olan evde…şimdilerde ev onun dostu o da evin.
‘hani nerde’ demeye gerek kalmadan geldi bile ‘yalnızlık’.
Şimdilerde yeni moda bu yalnızlık.14.10.2008
İki taraftada aynı adam var.Akşam üstü işten sonra eve giderken çektiğin tek bir kazıkazan tek bir şans binlercesi arasında.Aynı binlerce insanın içinde durduğun yalnızlık gibi.
Aklımın odalarında geziniyorum sanırım irade duvarıma çarpan yüzlerce duygu,yüzlercedüşünce,alıkoyamadığım hisler var.
Evet biliyorum,biliyorum.Biliyorumda yinede neyin içinde olduğuma karar veremedim.Bu bir seçim özgürlüğü değil ve bu bir aile toplantısı değil bu ruhunuzun serbestçe dolşabildiği bir yaşamın merkezi.
Evet eve dönüş yolundayım elimde bir kırtasiye poşeti var içinde malzemeleriyle, eve götürüyorum oğluma ama neyi öğrenmesi için…18:11 08.09.2008