20 Ekim 2008 Pazartesi

bu 'hayat' bitmesini istemediğin...






Kaldığın iki çift göz arası hissettiklerin...


Hangisinden kaçmak istersin.Adımlarına öfke katmadan,adımlarında öfkeyi bulmadan.


Seyir halindeki düşlerinden kurtulmadan,gelmek istediğin yer neresi?


Durduğunda emin olabilirmisin mutlu olduğundan,mutlu olmak ne demek?


İçindeki sancıların anlamı ne? duyduğun hisler mi, yoksa olabilir dediğinde içinde çelişmesini engelleyemediğin düşler mi?


Peki ordan kaçmak mı isterdin? yoksa elinden tutmasınımı...


Elinle yaptığın tabancayla kimi vurmak isterdin? sonuçlarını bilseydin...


Bilmek seni emin kılarmıydı duygularından,bumuydu emin olamadığında kaçmaklı olduğun duyguların.


Oysa zamanın, andan oluşan tüm oluşagelmişlerini kararlarını verirken kullandığında, geldiğin zaman bulunduğun anın çok ilerisindeyse karar vermek neye yararki... 18:49 20.10.2008


bu 'hayat' bitmesini istemediğin...


Tekrardan…takrardan doğardı hep;getirisini göremezdin özncesinde.Durmadan devamlılığını sürdüren bir tarla bu.
İnanmaklı olmakla,inanmayı hiç denememek arasında kalıp oturmak gibi bu.
Başladığında biten bir his bu.
Sorunların sorumsuzlaştığı bir tabanca bu.
Hissetmekte olduğun duyguların karışımı bu.
Sevmekte olduğun insanlar bu.
Yanındakilerin değiştiğini anlamamak bu.
Sevgiyle uğraştığın bir bahçe bu.
Giderken daldığın ara sokaklar bu.
Sende anahtarı bulunmayan kendi evin bu.
Başlayan her şeyin bitmesi bu.
İnanmanın boşluğu bu.
Rüyalar içinde yaşamak bu.
Oluşumların arasındaki fark bu.
Umursamadığın bir sesle uyanmak bu.
İçindekileri dinlememek bu.
Gözlerindekini paylaşabilmek bu.
Yansımalar ve gölgeler bu.
Kaybetmekte olduğun bir aşınma bu.
Biteceğini bildiğin bir hayat bu…
01:11 18.10.2008

16 Ekim 2008 Perşembe

Ey aşk nerdesin…O aslında sobelemeyi bekleyen bir’ebe’


Neydi seni götürüpte tam o noktada bırakan hisler; inanmak mı? İnandırabilmek miydi? Seni yalnız bırakacak olan ses…
Akla sormadan gelip geçen zamanlar,iraden dışı dediğin duygular senin yaratıcılığında hayatında kaldığı sürece inşaaları yıkmakta olup olmadığına karar veremediğin sürece hep tek kişilik bir çelişki.Yani yaşayıpta gözlerinin içine bakmak orda bir dünya yaratmak ,gözünün görmez olduğu neden kavramlarını ortadan kaldırabildiğin bir düş çerçevesi.
Kim ne derse desin bazen alevin içine atlamak gibidir o yabancı ele dokunmak.
Kim ne derse desin bir tek senin içindekilerdir gerçeği gösteren.
Yatağına yatarken kendi gözlerine bir not bırakmak ‘seni seviyorum’.Rüyalar okyanusuna daldığında hem şeytanın kandırmacasından hemde aşkın kandırmacasından kendini alamamak.
Güne başlarken denizdeki hareler gibi gözlerinin içine vurması.
İstemekte olduğunla hep sevişen bir düş olması.
Kendi hayatında kesmekte olduğun film kareleriyle devamlı savaşmakta olan bir çift hayalet göz.
Hayata kontrolsüz yaptığın bir eylem gibi sonucunu hiç bilememek ve buna ulaşamamak.
Ey aşk nerdesin! Gitmeden tek bir cevap ver bana ‘nedenin varlık mı? Yokluk mu?’
Tek çaren iki elinle sıkıca gözlerini kapayarak geldiğin yoldan geriye atabildiğin en uzun adımlarla koşmak…
17:13 16.10.2008

14 Ekim 2008 Salı

Şimdilerde...



Öncelerde mutfağımızda küçük bir fırın vardı, tavuğu içine koyunca öyle güzel pişerdiki çıtır çıtır nar gibi kızarırdı.Şimdilerdeyse onun yerinde mikrodalga fırını var.
Eskiden insanların duygularına tek kat vardı şimdilerdeyse üç kat birden çıkmak zorundasın.Basitleşmektense karmakarışık bir hal alır,insan büyüdükçe hayat.
Eskilerde bir çok hayat vardı içinde; şimdiyse harabeler içinde, paslanmış demirleriyle yaşlanmış bir ev var kendi içinde.
Bize yakın bir komşumuz var yolun ötesinde, şimdilerde yanında bir tek balıkları dost birde evinin etrafındaki mis kokulu çiçekleri.Balıkları eski bir su şişesinde, dibinde yosunlar var gözlerindeki alacakaranlık hayatı gibi, öncelerde sesler dolu olan evde…şimdilerde ev onun dostu o da evin.
‘hani nerde’ demeye gerek kalmadan geldi bile ‘yalnızlık’.
Şimdilerde yeni moda bu yalnızlık.

10 Ekim 2008 Cuma




Hah ! Hmm… Ya!
Nedeni var mı?
Niçin demekten yorulmadın mı?
Sonbaharın gürültüsü gibiyidi dudaklarından dökülenler.
Aslında hiç sormamalıydın nedenini,
Nasıl olsa hayatındaki keşkelere gerek yoktuki.
Zamanın biraz ilerisindeki seni bilebilirmiydin ?
Hissetmekten öte ne olabilirki…