28 Mayıs 2009 Perşembe

yüzler...

Düşlerin yağmurunda korunurken mermilerden,düşüpte dizini kanatmak bir kahramanlık ne de bir gazilik destanı,lisanı olmayan sözlerin bir araya gelip cümle oluşturmasından başka bir şey değil.Kapanmyan yaralarda kalan yüzler getirsi değildi unutamadıklarının,sadece ufak bir düşünce bulutu.Ne kalmayan düşlerin nede farkında olmadığın fırtınalı günler sana hesap sormaz ama mutlaka bir cevabı vardır.

24 Mayıs 2009 Pazar

Geceyarısı delisi...


Sarhoş bir adam yolun ortasında,kollarını rüzgarın kanadına doğru açar “ama içinde ben yokum”,kendi dengemin dışında yıldızlar gibi sallanıyorum uzayın derinliğinde,gidip geliyorum ne rüyalar ne düşler tutar beni.Diğer bir taraftan düşüncelerimde sarhoş bir adam gibi geziniyorum,düşünüyorum,düşünüyorum,düşünüyorum…doğru mu bilemiyorum.Doğrularken düşüncelerimi kendim için mi?
Yanlış bir adım mı buna karar veremedim.Çok sayfalar sildim,kurşun kalemimden çıkan harfler…Engelledim duygularımı,önüme geçirmedim hayatımın ama şimdi…
Peki sen düşüncelerimde,hislerimde doğrudur diyebilir misin,hislerinde yalnız bırakmam diyebilir misin,yoksa düşüncelerimdeki yanlış gibi bu yanlış bir his,yanlış bir duygu deyip zihnimle baş başa mı bırakırsın beni?
Bir soru cümlesi gibiyim,bir soru cümlesi gibisin…
Cevap ver…evet mi hayır mı,doğru mu yanlış mı…
Resimlerdeki uçurum gibisin.
Bir uçurum var resimlerde,
Gölgesinden kurtulamadığım.
Bir yüz var gecemde,
Rüyalarımdan çıkaramadığım.
Bir kalp var elimde,
Tutmaktan korktuğum.
Bir savaş var içimde,
Bitiremediğim.
Bir hayalet gibi gölgemdesin.
Söyleyeceklerime gözlerim yetsin.
Duysun beni ruhun.
Görsün beni ruhun.
Doğru mu Yanlış mı…
01:55 24.05.2009 (su perisi)

23 Mayıs 2009 Cumartesi

Karışmış şehir manzarası...


Bildik gözler içinde zamanların geçmişinde kalırdım avucumdaki kanatlarda.İki insan oturakta,tanıdığım iki insan,geçmişin havuzundan iki insan artık bu yüzler bana.
Ve her gün karıştığım şehir manzaralarında anlık göz kalpleri bırakırdım arkamda.Kalırdım damlalarda yalnız,okulun arka bahçesinde.Zaman ne çabuk geçmiş demektense yaşamayı tercih ederdim gülen yüzlerde.Ve her gün yüzümden dökülen yapboz düşüncelerden birinde kalmayı yeğlerdim kararan günün sonunda.Tutunan dallar olmasa da hayatımda,ben tutardım hayatı.
Gelip giderken,yollarda bin bir düşünce bırakırdım arkamda ve değişmeyecek olan güne adım atardım her yeni günden sonrasına.
Parça bulutlarda ayrık düşünceler gibi kanatların ayrıldığını görürdüm iki ad altında ‘şeytan ve melek’.Ve kulaklarıma fısıldayan sözler bir yana,yalnız kalmak farklılaşırdı hayatımda.
Gözlerim alışık olsa da bu duruma yinede ağlardım gözlerimdeki yalnızlığımda.Dökülen her yaprak gibi ağlardım bedenimden kopan her parçamda ve ağaç gibi küserdim eğerdim dallarımı düşlerimde.Ve kara örtüleri üstüne atmış mezar taşlarının yanından geçerken düşünürdüm…bir gün mutlaka ordayım.
Peki ya sonrası…
Neye kulak misafiri olur kalbim ve öncesinde neye inanmak ister aklım.
Ne gerisi
Ne ilerisi
Önemli olan
Günde kaldığın yerden başkası değil…
01:24 22.05.2009

20 Mayıs 2009 Çarşamba

Gönül bahçem...ve su perim ve...


Değersiz adımlarda değersiz süzülüp giden bakışlar adı altında bir çok ömür bırakır gerisinde adımlar.Yarısından yarısını ilgilendirmeden gizli bakışlar ve bir papatya falı…neyi değiştirir hayatında,unutamadıktan sonra.Olamadıktan sonra bir bilgin neye yarar hislerindeki tercüman,ve göremedikten sonra seni duygularımda küçük bir kız çocuğu nasıl bir yıkılganlık içinde bulurum kendimi.Neyin gölgesinde kalırım duygularımda ve neye yakınlaşırım duygularımda her attığım adımda.Ve yanı başımdaki fotoğrafın hatırlatır bana yanlış eğilimler içinde bulunduğum duygularımın tam ortasında sevgi adına en azından sevgim adına ufak doğruluklar olduğunu.Gönül bahçemdeki kararsızlıklar adına bir başyapıt değil sunumlarımdaki amacım,sadece yanılgıdan öte duygularıma ve hislerime mani olamayışımdan ve de sevmek rüyalarımdakinden öte bir yakınlık haline gelmeye başladı bakışlarında.
Ve hayat akarken arka bahçesinde hayallerimin,birde beni sürükler düşlerimdeki sevgi seli ve rüyalarıma akar her gece yüzündeki tebessümü.
Ve sanırım adını aşk olarak tanımladığım bir duygu yenilgisi içindeyim ve de uzun zamandır mutlu olmadığım düşünülürse sanırım tam bu noktada mutluyum ama kendim…
Yanlış mı yoksa doğru mu…karar vermekten çekinmediğim sözler içi hislerim yanlış olduğunu söylese de,buna ben cevap veremezdim.
İşte burada duygularımın takipçisi su perim benim için bir gece yaratır hislerimde ve rüyalarımda.Ve perim yanı başımda aslında…(su perisinden sesleniş) 20:10 20.05.2009 M...
ve eve dönmek zordu hayallerimde,'kalmak'...
ve söyleyemediklerim...

13 Mayıs 2009 Çarşamba

Küçük Hayat...

Çemberin sıkıcı darlığında içsel maneviyatın kaybolduğu bir yüz örtüsü ve Bu mu ? diye sorarsanız hayat.Hayat : omzundaki yargıç elinin seni senden alı koymayıp bıraktığı tüm düş sahneleridir.Tüm varsayımlar bir yana,gerçekler bir adım ötenden geçerken yalnız bırakamazdın onların üstündeki hayalleri.
Düş sahnelerinden öte elinden ayaklar,kulaktan gözler,parmaklarından harfler ve bunlar için omzundaki eli sorgulayabilir misin.
Biraz düşüncelerde yoğunluk tüm her şey için yeterli. 00:59 01.05.2009

2 Mayıs 2009 Cumartesi

Aynadaki Gölgen


Ayrık bir satırın içinde cümlenin kelimelerine uzak olduğu ama dokunamadığına kim inanabilir,kim görmezden gelebilir satırın kendisinden başka.Onu kendisinden başka kim uzaklaştırabilir düşüncelerindeki eylemlerinden ve kendinden başka kim doğruları görebilir.Yüzündeki yansımaya kim inanabilir,gözlerindeki inanamadıktan sonra ve seni gözlerindeki gerçeklerle baş başa bırakıp gittiğinde nasıl kaçarsın yansımalarından.Doğruyu eğriltsen de,insan nasıl engel olur rüyalardaki şeffaflığa,hayalin kırık yansımasına.Sen değilsen de o,dur diyebilmenin bir yolu muhakkak vardır,ne dünya yolunda nede batmayan güneşin aydınlattığı bir inanç diyârında.Elbet duygularındaki yansımalarında esnemeler ve eğrilikler olacaktır iraden dışında,ama irade içindeki düşünce ritimlerin doğru yolu bulman için elinden geleni yapar sen olan için.Ve yalnızlık içinde karanlığın adı ne olursa olsun bir yolu vardır yenmek için onu.Ve bazen görünmezliğin gölgesinde senden isteneni yapman ve onu yenebilmen için kalman gerekir görülmeyen bir rüya aleminde,diğer bir değişle hisler aynasında.Ve duymasalar da sen onları hep izlersin. 21:21 02.05.2009